Blog Yazmak, Okumak, Tutmak…
Ne yazsam da paylaşsam diyordum ve buldum işte yeni yazımın konusunu “Blog Yazmak, Okumak, Tutmak…”
3 ayrı başlık altında sunmak istemiyorum yazımı, onun için bir yerden başlamak gerek diyorum. Blog denilince ilk akla gelen eskilerden tutmuş olduğumuz günlükler geliyor aklımıza şimdilerin kısa anlaşılır durum iletileri gibi.
Nedendir sebebini pek anlamış da değilim ama, ancak bununla kıyaslayabilirim ki kitap okumak yerine çeşitli dallarda yazılmış blogları okumayı daha çok seviyorum. Belki de sebebi uzun uzun metin içeriklerinin olmamasıdır. Genelde uğraş verdiğim veya ilgi duyduğum alanlarda blog okumayı tercih ediyorum, ama bazende gözüme bir şimşek misali çarpan blog yazılarını okumayı da ihmal etmiyorum.
Eskiden de günlük vs tutmuyordum, işte buna istinaden de çok sık blog yazan biride değilim, arada sırada işte. Yazmaktan çok okumayı tercih eden biriyim. Sizlere de tavsiye ederim ki, ilgi duyduğunuz konularda arama motorları üzerinden araştırın ve blogları okumaya başlayın hemen.
Bir örnekleme yapmak gerekirse eğer, yandaki resime bir bakın ne kadar karmaşık görünüyor öyle değil mi..? Ama fark nerede derseniz eğer o kadar karmaşıklığın arasında “Blog” kelimesi ön planda duruyor. Şimdi diyenler olacak biliyorum onun tazı karakter boyutu büyük, benimde cevabım tabii ki hayır olacak. Neden mi..? Çünkü o resimde aslında bir etiketleme (kelime türevleri) var, böyle birşeyde ne kadar aynı kelime çok kullanılarsa o kelime ön plana çıkmakta. Asıl vermek istediğim mesaj bu değil tabii ki. Kısaca özetlemem gerekirse “Blog”lar kısa ve anlaşılır şekilde biçimlendirilir ve okuyucuya sunulur.
Son Söz; Blog yazın, okuyun, tutun… :)
Hüseyin Altay YONTAN